hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Prof. Dr. Murat Ferman Prof. Dr. Murat Ferman

    Üç başlık üzerinden Eko-Politik gidişat..

    12.05.2024 Pazar | 12:37Son Güncelleme:

    Öncelik ve ehemmiyetle, Anneler Gününü içten esenlik dileklerimizle kutlayarak başlamalıyız. Kadınlarını-annelerini mutlu ve umutlu kılamayan toplumların, ekonomik refah ile yüksek yaşam kalitesine ulaşma çabalarında, hiçbir zaman başarılı olamayacağını hatırlatmak isteriz.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Eko-politik gelişmeleri; başlıklar üzerinden takip ve tespitlerimizi, uluslararası arenadan başlatalım: Çin lideri Şi, Avrupa gezisini, Fransa ve Sırbistan duraklarını takiben Macaristan bacağı ile tamamladı. Tek kutuplu ABD hakimiyeti karşısında, içeriden bölme ve safları zayıflatma taktikleriyle ilerlediği izlenen Çin’in bu hamlesi farklı değerlendirmelere konu edildi. Başta, Ukrayna konusunda Rusya ile ortak hareket etme üzerinden eleştirilen ülke karşısında yeni ticari düzenlemelerin devreye sokulması gündeme geldi. Avrupa Birliğinin elektrikli araç kulvarındaki yeni korumacı paketine paralel olarak, Amerikan yönetiminin; Çin menşeli güneş enerjisi ürünlerine (panel ve bataryalar) yönelik ve ilaveten elektrikli araçlara uygulanan vergileri dört katına çıkaracak yeni düzenlemeler ortaya çıktı. Hafta başından itibaren uygulamaya alınacak yeni tarifeler çerçevesinde, elektrikli araçlar (EV) için tarife oranının, %25’ ten; % 100 gibi yüksek bir düzeye çıkartılması öngörülüyor. Şimdiden kızışan ve daha önce “elektronik çipler” üzerinden yapılandırılan Ticaret Savaşlarının, belki de yeni bir evresine, bu kez elektrikli araçlar ve güneş enerjisi kalemleri üzerinden geçildiğine şahit olacağız.

    Yılın ikinci Dönemsel Enflasyon Görünüm Raporu sunumunun gerçekleştirildiği haftada, Merkez Bankası duruş ve politikaları cephesinde köklü bir değişiklik olmadığı anlaşıldı. Piyasaların ilgi odağı halindeki “ yılsonu enflasyon hedefi” cephesinde, önceki tahmin aralığındaki alt eşik arttırımı sonucu sadece iki puanlık bir yukarı yönlü revizyona gidildiği izlendi. Yeni ortalama hedef olan 38 düzeyi olmasa dahi, üst eşik 42 civarında bir gerçekleşme ihtimali, 2024 yılı için aritmetik bazda halen imkan dahilidir. Ancak, 2025 yılı için aynen korunduğu görülen 14’lük hedefin, sayısal olarak gerçekleşme ihtimalinin çok düşük bulunduğu ve bu haliyle muhafazasının, “enflasyon hedef çıpası” ehliyet ve etkinliği bakımından zafiyet yaratacağı not edilmelidir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Başkanın sözlü takdim aşamasındaki genel hakimiyeti; platformu ekip arkadaşlarıyla paylaşırken onlara söz verme insiyatif ve kontrolunu bu kez ele alması; tek soru-tek cevap yeni uygulaması ile iletişim etkinliğini arttırması, sözlü iletişim kulvarının olumlu yönleri olarak değerlendirilmelidir. Gene, yanlış ve farklı kamuoyu algı ile anlaşılmalarına yol açabilecek “endişe ekonomisi; endişelenen merkez bankacılığı” gibi akademik yaklaşımlara; “ihtiyatlılık” kriteri üzerinden ek açıklama getirme davranışı da isabetli bulunmuştur. Son olarak, Karahan’ın; “kalıcı finansal istikrar” kavramına ek olarak, “sağlıklı büyüme” ve “gıda enflasyonu” ibarelerine de ağırlıklı vurgu yaptığı izlenmiştir.

    Altmışbir sayfalık mütevazı bir hacime, ancak zengin bir içeriğe sahip II. Görünüm Raporunda, gene, “Kutu” ve “Mercek” başlıkları altında arka plan inceleme ve değerlendirmelerine yer verildiği memnuniyetle görülmektedir. Bu kez öne çıkan konuların; “hizmet enflasyonu” ve “firmalar açısından enflasyon dinamikleri” kulvarlarında yoğunlaştığı okunmaktadır. Yılın geri kalan Enflasyon Görünüm Raporları, 8 Ağustos ve 31 Ekim tarihlerinde kamuoyuna sunulacaktır.

    Haftanın sürpriz gelişmeleri arasında, önceden planlanmış kamu bankaları tanıtım toplantısında, Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek’in konuşması ile geniş bir durum tespiti gerçekleştirmesi yer almaktadır. Kurala dayalı-rasyonel-uluslararası normlara uygun ve uyumlu bir model çerçevesinde hareket edildiğine ve “programın çalıştığına” vurgu yapan Şimşek, bu süreçte, henüz “geçiş” dönemi içinde bulunulduğu konusuna önemle vurgu yapmıştır. Ana hedeflere, tek haneli enflasyon üzerinden tanımlanmış “Kalıcı Parasal İstikrar” ve cari fazla temelinde “Sürdürülebilir Cari Denge” ile “Güçlü Büyüme” eksenleri üzerinden gidileceği ve “Bütüncül Yaklaşım” stratejisinin; parasal-mali-yapısal reform üçlemesinde inşa edileceği anlaşılmaktadır. Ana planda, güçlü ve sürdürülebilir büyüme yolunda; “iç talep” temel ve ağırlıklı dinamiklerin soğutulması ve “net ihracat etkisi”nin arttırılması yaklaşımı dairesinde vaziyet edileceği okunmaktadır. Her türlü model ve politik yaklaşımın; tüm toplumun esenlik ve sosyo-ekonomik refahı “esas hedefi” yolunda yararlanılacak bir “geçici araç” hükmünü aşamayacağı, her daim hatırda tutulmalıdır.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bu süreçte, “Miktarsal Sıkılaştırma” faktörüne, bir kez daha, dikkatleri çekerek tamamlamalıyız. Deprem ve seçim olağanüstü konjonktürlerinin geride kaldığı bir gidişatta, emisyon hacmindeki genişlemenin kontrol altına alınmalı ve yıllık %60’lar düzeyinden süratle aşağıya çekilmelidir. Ayrıca, kayıtdışı ekonomik faaliyetlerin denetimi ve oransal olarak düşürülmesi kadar, sadece geçen yıl, devletin toplam vergi tahsilatı kadar ( 4.5 trilyon lira) hacme ulaşarak adeta paralel bankacılık işlevi gören “ vadeli çek” uygulamaları yeniden mercek altına alınmalıdır.