hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Kıvanç Ünal Kıvanç Ünal

    Dijitalin dünyası mı, dünyanın dijitali mi?

    03.10.2020 Cumartesi | 18:06Son Güncelleme:

    “Dijital dünyada var olmak” ile başlayan konuşmalar ve eğitimler birçoğumuzun gözü önündeydi zaten. Pandemi dönemi ile birlikte, tüm dünyanın dijitalde var olma çabası içerisine girdiğini ve bu çabanın bir anda ivmelenmek zorunda kaldığını hepimiz gözlemliyoruz. Peki dijitalde var olmak mı, yoksa var olmanın dijital hali mi gerçekten ihtiyacımız olan şey?

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Dijital dünyanın en önemli özelliği diye sürekli bahsettiğimiz ölçülebilirlik ve dijital ayak izleri, yani veriler üzerinden anlamlandırma, konuları dijitalleşme sürecinde çok önemli bir yer kaplıyor. Çünkü bugün dijitalin dünyası diye yeni bir dünya yaratarak tüm deneyimi varsayımlarımız üzerinden buradaki dinamiklere göre şekillendiriyoruz. Dolayısıyla kullanıcıların bizden ne beklediğinden çok bağımsız bir yaklaşım oluşturuyoruz. Çok pahalı tasarım kıyafetler yapan bir marka ile gazoz üretip satan bir marka aynı altyapı ve teknik özellikleri kullanarak dijital dünyada var olmak kaygısıyla e-ticaret platformları oluşturuyor. Aslında bu şekilde ifade edip, sesli söylediğimizde burada temel bir problem olduğunu anlamak mümkün.

    Dijitalin kendine ait bir dünyası tabi ki var. Ancak bu dünyanın kurgusu  tüm marka ve kullanıcılar için aynı deneyim detayları ile uyarlanamaz. Önce markanızın dünyasının dijital dünyadaki halini düşünmelisiniz, kullanıcılarınızın sizden beklentilerini doğru anlamalısınız ve sonrasında bu detayları dijitalde nasıl uygulamaya dökeceğinize karar vermelisiniz. . Kendinizi bir kullanıcı olarak düşündüğünüzde fiziksel dünyada her markadan beklentiniz, marka karakteri ile birlikte farklı olacaktır. Farklı beklentiler içinde olma hali, dijital dünyada sizin markanız için de her kullanıcı nezdinde aynı şekilde olacak. Çünkü sanılanın aksine, dijital dünyada başka insanlar, fiziksel dünyada başka insanlar yok. Aslında dijitalleşme yolculuğunda çıkan problemlerin sebebi tam olarak fiziksel ve dijital dünyanın iki farklı dünya olarak konumlandırılmasından kaynaklanıyor., Halbuki aynı kullanıcı hem fiziksel hem de online dünyada sizin markanızla etkileşime geçiyor. Bu sebeple kullanıcı odaklı bir bakış açısıyla, kendi marka dünyanızın dijital halini kurgulamalısınız.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Peki ölçümleme ve veriyi kullanarak kullanıcılarımızı anlamak bize neler katabilir? Düşünün ki markanızın fiziksel dünyadaki deneyimlerinden faydalanarak dijital dünyasını da oluşturdunuz. Buradan sonrası çok daha güzel. Dijital dünyada kullanıcınızın neye ilgisi olduğunu, neyi sevdiğini veya hangi demografik verilere sahip kullanıcının hangi ürün veya hizmetinizle ilgilendiğini analiz edip, bu veriyi de fiziksel dünyanız için kullandığınızda iki dünyanın anlamlı birleşimini yaratmış olursunuz. Bu kullanımla ilgili çok fazla örnek var ama birkaç tanesinden bahsedersek konuyu daha somutlaştırmış oluruz. Örneğin bir sonraki mağazanızı hangi ilde açacağınızı belirlemek için markanızın dijital dünyada hangi ilde daha çok arandığını veya en çok hangi ilde o kategoriye ihtiyaç duyulduğunu analiz edebilirsiniz. Markanızla ilgilenen kullanıcıların başka hangi ürün ve teknolojilerle ilgilendiğini veya hangi oyuncuyu/fenomeni daha çok sevdiğini analiz ederek reklam yüzünüze ve işbirliği yapacağınız diğer markalara karar verebilirsiniz. Bunların tamamı çok hızlı yapılabilecek tespitler iken, veriyi daha da ileri seviyelerde kullanarak bir sonraki yıl içerisinde hangi renk ve kumaşa olan ilgi daha fazla olacak ve ne kadarlık bir talep olacağının öngörüsünü yaparak aslında tüm stratejinizi etkileyecek kararlar almanız mümkün.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Yani kısacası dijitalleşme, dijital dünya diye, fiziksel dünyadan apayrı ikinci bir dünya yaratmak anlamında değil, dünyanın dijital hali şeklinde düşünülürse daha doğru kararlar vermenizi sağlayacak ve daha doğru sonuçlar doğuracaktır. Çünkü aslında  kullanıcı tek, marka tek dolayısıyla deneyim de tek iken neden dünya birden fazla olsun?