hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Fem Bozdağ Fem Bozdağ

    Duvarların Ötesinde: Arazi Sanatı

    26.08.2021 Perşembe | 09:41Son Güncelleme:

    Arazi sanatı (land art), 1960’ların ortasında Amerika’da ortaya çıkmıştır. Ana fikri dolayısıyla zaman içerisinde ününü Batı ülkelerine de taşımıştır. Arazi sanatı, bir sanat akımı olmamakla birlikte, herhangi bir manifestosu ve temsilcileri bulunmamaktadır.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Land art, 2. Dünya Savaşı sonucunda Amerika’da yaşanan yıkım ile birlikte Soyut Dışavurumculuk gibi sanatın farklı bir yöne doğru eğilim gösteren estetiğini vurgulayan kavramlardan biridir. Ayrıca galeri düzenine karşı bir tavır da sergiler. Ancak arazi sanatına mensup çoğu yapıt doğanın tam kalbinde bir kompozisyona sahip olsa da, zaman içerisinde galeri ve müzelerde ‘’yapay’’ bir doğa ritmi oluşturulan örneklerine de rastlamak mümkündür.

    Arazi sanatında çoğu eser zaman içerisinde yok olur. Kompozisyon için ise sanatçılar deniz kenarı, kayalık, volkanik arazi ve çöl gibi doğanın dinamik yapısının yoğun görüldüğü alanları seçer. Sanatçılar sanatı doğaya aktarır, doğa onu kendi ritmine uygun bir şekilde düzenler ya da zaman içerisinde yok eder. İnsan elinden sonra kontrolü doğa ele alır, bu sebepten dolayı aynı kompozisyonu reprodüksiyon halde sunmak mümkün değildir.

    Kompozisyonda kullanılan malzemeler taş, yaprak, buz, çalı ve odun gibi tamamen doğal yapılardır. Malzemeler ile spiral, çember ve delik benzeri doğanın kendi içerisinde var olan motifler oluşturulur. Eserler, fotoğraf ve video araçları ile kayıt altında tutulur. Bu kayıtlar, günün farklı saatlerinde ve çeşitli açılardan çekilen fotoğraflar ya da hızlı çekim videolardan oluşur. Çağdaş arazi sanatı örneklerinde de bu belgeler galeri ve müzelere taşınarak eserin ritminin ikinci elden gözlemlenmesine olanak tanır.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Heykel ve enstalasyonlar, bir sanat eseri olmaları haricinde iç mekanları güzelleştirme ve dış mekanları ilgi çekici kılma amacıyla da kendilerine bu mekanlarda yer edinebilir. Yapıtlar çerçevelendiğinde veya etrafına şerit çekildiğinde ise ‘’sanat eseri’’ ünvanına sahip olur. Artık ona yalnızca belirli bir mesafeden yaklaşabilirsiniz. Ona sahip olmak için ise çok haneli bir miktarı gözden çıkarmanız gerekir. Arazi sanatı, bu açıdan bakıldığında onu deneyimleyenleri yaşam ve yaşamaya biçilen maddi değerleri de sorgulamaya teşvik eder.

    İnsanın doğaya şekil verme yetisinin yanı sıra, arazi sanatı yapıtları incelendiğinde insan elinin son formunun büyük bir bölümü doğaya karışmış, insanın izleri silinmiştir. Arazi sanatı, bir bakıma doğa-insan mücadelesinde her zaman doğanın kazanacağını vurgular.

    İnsan geçicidir, doğa ise kalıcı.