Canlı Yayın
Dilay Ağaoğlu
Afrika kıtasına ilk kez ayak basacaklar için Güney Afrika seyahatine Cape Town’dan başlamak çok doğru bir seçim. Bir yanda İngiliz ve Hollanda hakimiyetinin izlerini sürdüğü modern bir dünya; diğer yanda aç, sefil gecekondu hayatı ve başka bir tarafta Afrika’nın 5 büyükleri olarak geçen “Big Five” ile sunduğu vahşi yaşamı, yerli kabileleri, botanik bahçeleri, Ümit Burnu, Elmas Madenleri derken gezilecek görülecek yerler listesi oldukça kabarık bir rota. Bu kadar uzak bir rotaya gitmişken en az bir hafta ayırmanızı tavsiye ediyorum ama vaktiniz, bütçeniz varsa 2- 3 haftalık planlama çok daha iyi olur.
Eğer siz de bizim gibi yazın gezmeyi tercih edenlerseniz seyahatinizi Aralık- Mart ayları arasında yapmanızı tavsiye ederim zira bu ayların güney yarım kürede yaz olması sebebiyle daha az eşyayla çok daha rahat gezebilirsiniz.
Bu güzergâh gezgin ruhlu, yeni kültürler tanımayı, farklı coğrafyalar keşfetmeyi sevenler için oldukça keyifli ve maceralı seçenekler sunuyor.
Cape Town civarında başlıca görmeniz gereken yerler:
• Table Mountain (Masa Dağı)
Dünyanın yeni 7 harikasından biri arasında yer alan Masa Dağı’nın oluşumu 600 milyon yıl öncesine dayanıyor. Araştırmalara göre bilinen en eski topluluklar 27bin yıl önce bu dağın eteklerinde yaşıyorlarmış.
1086 metre yükseklikteki Masa Dağı zirvesine Cableway ismiyle bilinen 1200 metrelik teleferik sistemi ya da yürüyüş parkurlarıyla çıkabilirsiniz. Havanın çok değişken olduğu bölgede zaman zaman 120km hızla esen şiddetli rüzgarlar meşhur. Programımızı hava durumuna göre değiştirip ilk gün gitmeye niyetlendiğimiz Masa Dağı’na olumsuz hava şartları nedeniyle son günümüzde çıkabilmiştik. Gitmeden önce hava durumunu kontrol etmenizi ve ona göre program yapmanızı tavsiye ederim. Zira tatillerde vakit nakittir hesabı oldukça kıymetli, gezilecek gidilecek yerler de çok olunca baştan tedbirli davranmakta fayda var.
Yürüyüş parkurundan endemik bitkiler arasında dolaşarak zirveye çıkmak isterseniz sabahın ilk saatleri hava sıcaklığı açısından ideal olacaktır. Zirveye çıktığınızda da iki ayrı yürüyüş parkuru mevcut; 15 dakikalık Dassie ve 30 dakikalık Agama. Ayrıca tekerlekli sandalyeli ziyaretçiler için de ayrı bir güzergâh oluşturulmuş.
Zirveye çıktığınızda bugüne kadar gördüğünüz en güzel manzaralardan birini seyredeceğinizin garantisini verebilirim. Bir yanda ışıl ışıl Cape Town, diğer tarafta muhteşem turkuaz rengiyle okyanus manzarası. Kameranız varsa mutlaka yanınızda olsun. Dağın masa şeklini andıran düz yüzeyindeki orografik bulut kümeleri fotoğraf severler için harika kareler sunuyor. Ayrıca dağda aralarında endemik bitkilerinde olduğu 1500’e yakın bitki çeşidi bulunuyor. Fotoğrafa ilginiz varsa burada da yine harika kareler yakalayabilirsiniz.
• V&A Waterfront
Cape Town’un en turistik limanı ve her turistin en az birkaç kere ister yemek ister gezmek için olsun uğradığı noktalardan biri. En iyi yerel lezzetleri tatmayı, yerel akşam şovlarını izlemeyi, biraz da alışverişi seviyorsanız bu bölge tam size göre.
Waterfront’a geldiğinizde buradaki yerel acentelerden ilgi alanınıza göre farklı etkinlikler, aktiviteler bulabilirsiniz. Bizim ilgimizi en çok çeken köpek balığı ile dalış, helikopterle Okyanus turu ve yerin yüzlerce metre altında binbir zorluklarla çıkarılan elmasların hikayesini birebir dinlediğimiz ve tanık olduğumuz Cullinan Elmas Madeni ziyareti olmuştu.
• Boulders Beach
Ulusal park sınırları içerisinde yer alan Boulder’s Beach sevimli mi sevimli penguenleri görebileceğiniz, birlikte güneşlenebileceğiniz, yüzebileceğiniz muhteşem bir plaj. Yanınızda mayolarınız varsa hiç vakit kaybetmeden suya atlayabilirsiniz. İddia ediyorum masal diyarı gibi bir yer! Fotoğraftan bakarak olmaz, birebir gidip görmeli bu güzelliği mutlaka yaşamalısınız. Suyun rengi ayrı güzel, penguenlerle birlikte yüzebilmek ayrı güzel. Ancak sevimli dostlarımıza dokunmak yasak ve yüksek tutarda bir cezası var, aman dikkat. Burada uzaktan sevmek en güzeli 😊 Eğer çocukla seyahat ediyorsanız, penguenlerle birlikte yüzme deneyimi için tüm gününüzü buraya ayırmanız gerekebilir. Buradan hiç ayrılmak istemeyeceklerine eminim! Ulusal parkın açılış ve kapanış saatleri her ay değişiklik gösterdiği için seyahat edeceğiniz zaman dilimine bakabilmeniz açısından güncel saatleri belirtelim.
Aralık & Ocak 07:00-19:30, Şubat-Mart 08:00-18:30, Nisan-Eylül dönemi 08:00-17:00,
Ekim- Kasım ayları ise 08:00-18:30.
• Bo Kaap
Cape Town’un tepe bölgesinde renkli evlerin bulunduğu, yaklaşık 200 yıl önce Güney Asya’dan gelen Müslümanlar tarafından kurulan renkli ve güzel mahalle! Fotoğrafçılar ve turistlerin uğrak noktalarından biri olması nedeniyle sokakları boş yakalamak, evleri sıra sıra fotoğraf çekmek isterseniz Bo Kaap’a sabah erken saatlerde gitmenizi tavsiye ederim.
• Stellenbosch
Film sahnelerinden fırlamışçasına güzel mi güzel evleri, lüks malikaneleri ve son derece bakımlı sokakları, birinci sınıf üzüm bağlarıyla huzurlu ve tatlı bir kasaba Stellenbosch.
Üzüm bağlarına ve şarap tadım evlerine gidebilmek için araç kiralamanız şart, şehir merkezine ortalama 50 km. uzaklıkta ve toplu taşıma bulunmuyor. Şarap seven gurmeler için Güney Afrika’nın başarılı tatları Chenin Blanc ve Pinotage bu bölgede en yaygın bulunan şarap çeşitleri. Şehir merkezine uzaklığı nedeniyle yarım gününüzü buraya ayırmanızı tavsiye ederim. Şarap tadımı için rezervasyon yaptırmayı da unutmayın.
• Cape of Good Hope (Ümit Burnu)
Atlas ve Hint Okyanuslarının birleştiği, Afrika kıtasının en güneybatı ucu olarak bilinen Ümit Burnu, Cape Town’dan yaklaşık 150km uzaklıkta bulunuyor. Bu tarafa toplu taşıma olmaması nedeniyle turlarla veya araç kiralayarak gidebilirsiniz.
Özel araçla gidecekseniz her tarafta babunlar olduğu için araba camlarını mutlaka kapalı tutmalı ve arabanın içinde görünür şekilde yiyecek içecek bırakmamalısınız. Türkiye’de hemen her sokakta kedi- köpek görmeye ne kadar alışıksak burada da sevgili babunları görmeye o kadar alışmanız lazım. Minik dostlarımızın duyuları çok hassas, yanınızdaki herhangi bir yiyeceğin kokusunu alır almaz çantanızı kaptırmanız an meselesi! Başa gelmeden bilinmez dedikleri başımıza geldi, arabadan iner inmez çantamızı kaptırdık desem: ) Biraz kovalamaca, biraz muz rüşvetiyle çantamızı kurtarabildik ama o ana kadar pasaportlarımızı, kimliklerimizi, uçak biletlerimizi düşünüp adrenalini son seviyede yaşamadık dersek yalan olur : ))
Ümit Burnu’na gelirken güzergâh üzerinde bulunan ve birçok filme sahne olmuş, ünlü araba markalarının reklamlarından bildiğimiz, Atlantik Okyanusu manzaralı, virajlarıyla ünlü Chapman’s Peak yolundan mutlaka geçmenizi tavsiye ederim. Dünyanın en güzel yolu olarak tasvir edilen 10km.lik Chapman’s Peak, sizi bol kıvrımlı enfes manzaralarıyla karşılayacak.
Güney Afrika’da öncelikle gezmeniz görmeniz gereken yerlerin bir kısmını buzdağının görünen kısmı misali sizler için kısa kısa yazmaya çalıştım. Bu kadar uzak bir rotaya gitmişken yapacaklarımız göreceklerimiz tabii ki bunlarla sınırlı değil.
Bir sonraki Güney Afrika yazımın devamında;
o Nelson Mandela’nın hapis yattığı Robben Adası Hapishanesi,
o Dünyaca ünlü, en eski savaşçı kabileler arasında gösterilen Zulu kabilesi ziyaretimiz,
o Eğlence sevenler için Afrika’nın Las Vegas’ı sayılan eğlence ve lüksün merkezi Sun City’de babun çeteleriyle birlikte geçirdiğimiz tatil molamız,
o 3106 karatlık dünyanın en büyük elmasının çıkarıldığı Cullinan Elmas Madeni deneyimimiz,
o Big Five olarak adlandırılan Güney Afrika’nın en tehlikeli hayvanları “aslan, leopar, buffalo, gergedan ve filleri” görmek için gün doğumuyla yollara düştüğümüz muhteşem safari,
o Macera dolu helikopter turumuz ve Güney Afrika’da turist kafileleri tarafından henüz keşfedilmemiş, az bilinen rota önerileri sizlerle olacak😉
Sevgiyle kalın!
Afrika kıtasına ilk kez ayak basacaklar için Güney Afrika seyahatine Cape Town’dan başlamak çok doğru bir seçim. Bir yanda İngiliz ve Hollanda hakimiyetinin izlerini sürdüğü modern bir dünya; diğer yanda aç, sefil gecekondu hayatı ve başka bir tarafta Afrika’nın 5 büyükleri olarak geçen “Big Five” ile sunduğu vahşi yaşamı, yerli kabileleri, botanik bahçeleri, Ümit Burnu, Elmas Madenleri derken gezilecek görülecek yerler listesi oldukça kabarık bir rota. Bu kadar uzak bir rotaya gitmişken en az bir hafta ayırmanızı tavsiye ediyorum ama vaktiniz, bütçeniz varsa 2- 3 haftalık planlama çok daha iyi olur.
Eğer siz de bizim gibi yazın gezmeyi tercih edenlerseniz seyahatinizi Aralık- Mart ayları arasında yapmanızı tavsiye ederim zira bu ayların güney yarım kürede yaz olması sebebiyle daha az eşyayla çok daha rahat gezebilirsiniz.
Bu güzergâh gezgin ruhlu, yeni kültürler tanımayı, farklı coğrafyalar keşfetmeyi sevenler için oldukça keyifli ve maceralı seçenekler sunuyor.
Cape Town civarında başlıca görmeniz gereken yerler:
• Table Mountain (Masa Dağı)
Dünyanın yeni 7 harikasından biri arasında yer alan Masa Dağı’nın oluşumu 600 milyon yıl öncesine dayanıyor. Araştırmalara göre bilinen en eski topluluklar 27bin yıl önce bu dağın eteklerinde yaşıyorlarmış.
1086 metre yükseklikteki Masa Dağı zirvesine Cableway ismiyle bilinen 1200 metrelik teleferik sistemi ya da yürüyüş parkurlarıyla çıkabilirsiniz. Havanın çok değişken olduğu bölgede zaman zaman 120km hızla esen şiddetli rüzgarlar meşhur. Programımızı hava durumuna göre değiştirip ilk gün gitmeye niyetlendiğimiz Masa Dağı’na olumsuz hava şartları nedeniyle son günümüzde çıkabilmiştik. Gitmeden önce hava durumunu kontrol etmenizi ve ona göre program yapmanızı tavsiye ederim. Zira tatillerde vakit nakittir hesabı oldukça kıymetli, gezilecek gidilecek yerler de çok olunca baştan tedbirli davranmakta fayda var.
Yürüyüş parkurundan endemik bitkiler arasında dolaşarak zirveye çıkmak isterseniz sabahın ilk saatleri hava sıcaklığı açısından ideal olacaktır. Zirveye çıktığınızda da iki ayrı yürüyüş parkuru mevcut; 15 dakikalık Dassie ve 30 dakikalık Agama. Ayrıca tekerlekli sandalyeli ziyaretçiler için de ayrı bir güzergâh oluşturulmuş.
Zirveye çıktığınızda bugüne kadar gördüğünüz en güzel manzaralardan birini seyredeceğinizin garantisini verebilirim. Bir yanda ışıl ışıl Cape Town, diğer tarafta muhteşem turkuaz rengiyle okyanus manzarası. Kameranız varsa mutlaka yanınızda olsun. Dağın masa şeklini andıran düz yüzeyindeki orografik bulut kümeleri fotoğraf severler için harika kareler sunuyor. Ayrıca dağda aralarında endemik bitkilerinde olduğu 1500’e yakın bitki çeşidi bulunuyor. Fotoğrafa ilginiz varsa burada da yine harika kareler yakalayabilirsiniz.
• V&A Waterfront
Cape Town’un en turistik limanı ve her turistin en az birkaç kere ister yemek ister gezmek için olsun uğradığı noktalardan biri. En iyi yerel lezzetleri tatmayı, yerel akşam şovlarını izlemeyi, biraz da alışverişi seviyorsanız bu bölge tam size göre.
Waterfront’a geldiğinizde buradaki yerel acentelerden ilgi alanınıza göre farklı etkinlikler, aktiviteler bulabilirsiniz. Bizim ilgimizi en çok çeken köpek balığı ile dalış, helikopterle Okyanus turu ve yerin yüzlerce metre altında binbir zorluklarla çıkarılan elmasların hikayesini birebir dinlediğimiz ve tanık olduğumuz Cullinan Elmas Madeni ziyareti olmuştu.
• Boulders Beach
Ulusal park sınırları içerisinde yer alan Boulder’s Beach sevimli mi sevimli penguenleri görebileceğiniz, birlikte güneşlenebileceğiniz, yüzebileceğiniz muhteşem bir plaj. Yanınızda mayolarınız varsa hiç vakit kaybetmeden suya atlayabilirsiniz. İddia ediyorum masal diyarı gibi bir yer! Fotoğraftan bakarak olmaz, birebir gidip görmeli bu güzelliği mutlaka yaşamalısınız. Suyun rengi ayrı güzel, penguenlerle birlikte yüzebilmek ayrı güzel. Ancak sevimli dostlarımıza dokunmak yasak ve yüksek tutarda bir cezası var, aman dikkat. Burada uzaktan sevmek en güzeli 😊 Eğer çocukla seyahat ediyorsanız, penguenlerle birlikte yüzme deneyimi için tüm gününüzü buraya ayırmanız gerekebilir. Buradan hiç ayrılmak istemeyeceklerine eminim! Ulusal parkın açılış ve kapanış saatleri her ay değişiklik gösterdiği için seyahat edeceğiniz zaman dilimine bakabilmeniz açısından güncel saatleri belirtelim.
Aralık & Ocak 07:00-19:30, Şubat-Mart 08:00-18:30, Nisan-Eylül dönemi 08:00-17:00,
Ekim- Kasım ayları ise 08:00-18:30.
• Bo Kaap
Cape Town’un tepe bölgesinde renkli evlerin bulunduğu, yaklaşık 200 yıl önce Güney Asya’dan gelen Müslümanlar tarafından kurulan renkli ve güzel mahalle! Fotoğrafçılar ve turistlerin uğrak noktalarından biri olması nedeniyle sokakları boş yakalamak, evleri sıra sıra fotoğraf çekmek isterseniz Bo Kaap’a sabah erken saatlerde gitmenizi tavsiye ederim.
• Stellenbosch
Film sahnelerinden fırlamışçasına güzel mi güzel evleri, lüks malikaneleri ve son derece bakımlı sokakları, birinci sınıf üzüm bağlarıyla huzurlu ve tatlı bir kasaba Stellenbosch.
Üzüm bağlarına ve şarap tadım evlerine gidebilmek için araç kiralamanız şart, şehir merkezine ortalama 50 km. uzaklıkta ve toplu taşıma bulunmuyor. Şarap seven gurmeler için Güney Afrika’nın başarılı tatları Chenin Blanc ve Pinotage bu bölgede en yaygın bulunan şarap çeşitleri. Şehir merkezine uzaklığı nedeniyle yarım gününüzü buraya ayırmanızı tavsiye ederim. Şarap tadımı için rezervasyon yaptırmayı da unutmayın.
• Cape of Good Hope (Ümit Burnu)
Atlas ve Hint Okyanuslarının birleştiği, Afrika kıtasının en güneybatı ucu olarak bilinen Ümit Burnu, Cape Town’dan yaklaşık 150km uzaklıkta bulunuyor. Bu tarafa toplu taşıma olmaması nedeniyle turlarla veya araç kiralayarak gidebilirsiniz.
Özel araçla gidecekseniz her tarafta babunlar olduğu için araba camlarını mutlaka kapalı tutmalı ve arabanın içinde görünür şekilde yiyecek içecek bırakmamalısınız. Türkiye’de hemen her sokakta kedi- köpek görmeye ne kadar alışıksak burada da sevgili babunları görmeye o kadar alışmanız lazım. Minik dostlarımızın duyuları çok hassas, yanınızdaki herhangi bir yiyeceğin kokusunu alır almaz çantanızı kaptırmanız an meselesi! Başa gelmeden bilinmez dedikleri başımıza geldi, arabadan iner inmez çantamızı kaptırdık desem: ) Biraz kovalamaca, biraz muz rüşvetiyle çantamızı kurtarabildik ama o ana kadar pasaportlarımızı, kimliklerimizi, uçak biletlerimizi düşünüp adrenalini son seviyede yaşamadık dersek yalan olur : ))
Ümit Burnu’na gelirken güzergâh üzerinde bulunan ve birçok filme sahne olmuş, ünlü araba markalarının reklamlarından bildiğimiz, Atlantik Okyanusu manzaralı, virajlarıyla ünlü Chapman’s Peak yolundan mutlaka geçmenizi tavsiye ederim. Dünyanın en güzel yolu olarak tasvir edilen 10km.lik Chapman’s Peak, sizi bol kıvrımlı enfes manzaralarıyla karşılayacak.
Güney Afrika’da öncelikle gezmeniz görmeniz gereken yerlerin bir kısmını buzdağının görünen kısmı misali sizler için kısa kısa yazmaya çalıştım. Bu kadar uzak bir rotaya gitmişken yapacaklarımız göreceklerimiz tabii ki bunlarla sınırlı değil.
Bir sonraki Güney Afrika yazımın devamında;
o Nelson Mandela’nın hapis yattığı Robben Adası Hapishanesi,
o Dünyaca ünlü, en eski savaşçı kabileler arasında gösterilen Zulu kabilesi ziyaretimiz,
o Eğlence sevenler için Afrika’nın Las Vegas’ı sayılan eğlence ve lüksün merkezi Sun City’de babun çeteleriyle birlikte geçirdiğimiz tatil molamız,
o 3106 karatlık dünyanın en büyük elmasının çıkarıldığı Cullinan Elmas Madeni deneyimimiz,
o Big Five olarak adlandırılan Güney Afrika’nın en tehlikeli hayvanları “aslan, leopar, buffalo, gergedan ve filleri” görmek için gün doğumuyla yollara düştüğümüz muhteşem safari,
o Macera dolu helikopter turumuz ve Güney Afrika’da turist kafileleri tarafından henüz keşfedilmemiş, az bilinen rota önerileri sizlerle olacak😉
Sevgiyle kalın!
SON DAKİKA
